Yaşam alanınızın dekorasyonunda en doğruyu yakalayabilmek için gerekli olan en önemli unsur şüphesiz ki renklerdir. Hadi gelin renk seçiminde size çok faydası olacak olan 60-30-10 teorisinden bahsedelim.

Yeni bir eve taşınırken ya da yaşadığınız alanlarda değişiklik yapmak istediğimizde kafamıza takılan en önemli konu şüphesiz renklerdir. Evet kimimiz renkleri kombine etmede oldukça yetenekliyiz fakat illa doğuştan gelen bir yeteneğe de ihtiyacımız yok. Nasıl mı?

Birkaç ipucuyla ve küçük bilgilerle siz de yaşam alanınızdaki renk dengesini sağlayabilir, sıra dışı kombinasyonlar yaratabilirsiniz. Bu yazımızda ev dekorasyonu açısından renk teorisinin kullanımını inceleyeceğiz ve her şeyin uyumlu olması için neler yapabileceğinizden bahsedeceğiz.

Renk uyumu renk paleti dekorasyon fikirleri

Renk Teorisi

İnsanların çoğu renkleri küçük yaşlarda geliştirdiği sezgilere göre eşleştiriyor, ancak renkler profesyonel bir tasarım açısından en önemli unsurların başında geliyor. Tasarımda kritik bir rol oynayan renk teorisi, tasarımcılar ve sanatçılar için olmazsa olmazdır.

Teori ifadesi sizi korkutmasın; bu kavram herkesin kolaylıkla öğrenebileceği ve uygulayabileceği bir yöntem. Ayrıca bu yöntemle sadece ev dekorasyonunda değil, aynı zamanda kıyafetlerinizde ve başka alanlarda da çekici kombinler oluşturabilirsiniz.

Örneğin kırmızı; canlılık, tehlike ve açlık hislerini uyaran bir renktir. Kırmızı rengi sıklıkla restoranlarda ya da trafik işaretlerinde görürüz. Diğer renkler açısından turuncu, pozitiflik; sarı, sıcaklık; yeşil, doğallık; mavi, sakinlik; mor, hayal gücü; kahverengi, kararlılık; siyah, otorite; beyaz ise saflık enerjisine sahiptir.

Renklerin ifade ettiği anlamları ve yaydıkları enerjileri bilirseniz tasarıma dair süreçleri de daha iyi yönetebilirsiniz. Renklerin sihirli dünyasını daha iyi anlayabilmeniz için biraz da renk çemberinden bahsedelim.

Renk Çemberi

Renk biliminin temelleri lsaac Newton’un 17. yüzyıldaki cam prizma deneylerine dayanıyor. Newton, cam bir prizma kullanırken her rengin prizmadan geçerken değişik dalga uzunluğuna sahip olduğunu görmüş. Ayrıca ilk renk diyagramı Newton tarafından tüm renklerin, beyaz merkezde olacak şekilde bir çember üzerine yerleştirilmesiyle geliştirilmiş.

Renk diyagramı ana renkler, ara renkler ve üçüncül renklerden oluşuyor. Ana renkler kırmızı, mavi ve sarı; ara renkler mor, turuncu ve yeşil; üçüncül renkler ise ana ve ara renklerin ikili karışımlarından oluşan renkler olarak karşımıza çıkıyor.

Renk çemberinin yarısı sıcak, yarısı ise soğuk renklerden oluşuyor. Dekorasyonda renk uyumu ve armoni yaratmak için en önemli detay ise bu ana, ara ve üçüncül renklerin kontrast oluşturacak şekilde dengeli kullanılmasından geçiyor.

Sarı ve kırmızı gibi renkler sıcak renklerdir ve bir alanda öne çıkarlar. Soğuk renkler ise mavi ve tonlarıdır. İstediğiniz sıcak ya da soğuk tema doğrultusunda bir denge kurabilirsiniz. Peki, bu dengeyi en iyi şekilde nasıl sağlayabilirsiniz?

Dekorasyonda renk uyumu-dekorasyon fikirleri

60-30-10 Kuralı

Dekorasyonun temelini oluşturan 60-30-10 kuralında renk bütünü parçalara bölünür. Bu doğrultuda yaşam alanınızı dekore ederken öncelikli olarak baskın rengi, soğuk ya da sıcak tonu seçmelisiniz ve yaşam alanınızdaki %60’lık kısmı bu renk üzerine kurmalısınız.

Seçeceğiniz ikinci renk ise yaşam alanınızdaki %30’a denk gelecek kısmı kapsamalıdır. Baskın renginize yakın fakat daha açık tonlarda bir rengi tercih edebilirsiniz. Mesela koyu kahverengiyi baskın renk olarak tercih ettiyseniz açık kahverengi tonları ikinci renginiz olabilir.

Geriye kalan %10’luk kısım ise detayları tamamlayacak kısımdır. Bu rengi seçerken vurucu olmasına dikkat edebilirsiniz. En az kullanılacak renk bu renk olsa da dekorasyona hareket katacak olan kısım burasıdır. Dekoratif eşyalarınız, minderleriniz, çerçeveleriniz, aksesuarlarınız bu kısımda seçeceğiniz renkle ilintili olabilir.

Author locoleader

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir